bu karanlık bitmez giderek artar
korkak bir çocuk koca beyinler
ruh tava gelmiş pişmiş akıl
çırpınmak haykırmak artık nafile
kısa metrajlı bir film
ne hikâye ne roman
durmadı ki anbean
yanan yakan ve solan
kokusuyla seviştim
sardı beni tel tel saç
müphem bulanık yalaz
yağmur...
ey dîliâfitâb geldin çıkıp da
ruhsârın mâh oldu zalâmıömre
âlem lerzedeyken kûyilebinde
sen kaşın tig edip saldın boynuma
eyleyip bir müddet böyle inhisâ...
fikrinde göğeren ödem varoluş
hiçliğin eskizi ilk bakışların
baş ucunda keder renkler ve öfke
yatışmak bilmenin en masum hâli
ve sen kara bahtına en yakı...
gofret nasıl kokar bilir misin
o yaşlarda
parkı düşün maviyi düşün
ebecikler seyrek seyrek
hayat bir parktan ibaret
hani depremde toplu namaz kılınan
c...
belki mutluluk ölümsüz bir kelebek
akşam maviyi ve siyahı esir almış
bozacı şahit Ahmet Bekçi de
yıllar süren insanlığımız
anlayamaya çalıştığımız
ne va...
her yer kokuyor,
bu kadar erken kalktığım olmamıştır,
yürüme mesafesi markete gitti,
baktı salonda kimse yok,
büyük kız işte, saat kaç,
çöpçülerin sesi ...
onlar nedir tamam biri sensin
görememek bir aldanmak
giderek bittiğini sanıyorken üstelik
hiç ses etmedin kabul
yıllar da geçti hem usul hem uzun
ve yaş...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok