İstanbulca şiirler yazıyorum sana,
Ardılı acı mı olacak aşkımın?
İsmi umut koyulan,
Yürek yakan sancılar,
Kıvılcımlar yükseliyor saçından,
Tozlu raflar, koyu koyu dumanlar,
Aşkça şiirler yazıyorum sana,
Adını kim koyacak yazdıklarımın?
Cehennemin kapısını açtım geldim,
Zebaninin aşkını çaldım geldim,
Kara kurtlar parçalarken günahlarımı,
Karlı dağların eteklerinden,
Çığlık ata ata kaçtım geldim.
Cayır cayır yanan şu ateş,
Boşa mı?
Gecenin gözü kördür,
Uykular kaçık,
Duygular çorbası çürüdü içimde,
Apaçık.
Güller koparıverdi kendi başını,
İsyanı şiirlerin intihara,
Papatyalar dökülüverdi kırlara,
Küfrü şiirlerin intihara,
Ver sırtını aşkım koca rüzgara,
Öfkeli bir şiir tutuştur şu dağlara,
Kırmış kalbini de hayat,
Küfürler yok, isyan yok,
Varsa yoksa heyhat.
Bağrı yaralı aşkın,
Zordur hali,
Sanki hasta bekler eceli,
Günler geçer,
Öylece bekler geleceğini,
Hali yoktur,
Zordur hali,
Sanki hasta bekler eceli,
Deva bulmaz,
Bağrı yaralı aşık,
Olur toprağın nadide çiçeği.
Günler geçer,
Delinin biri sabahı bekler,
Dudağından dökülen kelimeler,
Saçlarından daha azdır,
Günler geçer,
Bir deli diğerini bekler.
Yüreği delik olan,
Heyhat, aşkı neyler?
