bir yaz gecesi düşündüm ki 

uzak kıyılardan 

süzülüp usulca giresin diye içeri 

ne keder, ne de lâl kalbim

sönmeye yüz tutmuş bir ağustosun son çırpınışlarında ömrüm ve daha bitmedi kalbinden dinlediğim öykü


adın bahçemin köşesinde saklı

güneşin orada kirpiklerin

bayram yeri

bu kırmızı kâğıtta katlı 


durup durup korkuyorum ölümden

bir çocuk taşımak karnında 

tanımak kendini bir adamda

bağcıklar, barışlar

kavganın ötesi

ölümdür


hangi hiçle yıksam hayatımı

hangi inkârı vursam yüzüme 

var mı bir deprem bizim ağrımızı savuşturabilen?


ben, öyle uzak öyle sancılı bir geçmişin

açtığım kapılar kapandı ardımda 

kim atabilir bu yükü omuzlarımdan 

neden vakit bulunamaz aşkı ağlamaya


koca dolabın içinde teki kaybolmuş çorap gibiyim 

üşüyor şimdi tüm duvarlar ama korkma 

korkma iyiyim hâlâ! 

bir gece gibi çırılçıplak ruhunla seviştiğim sevgilim 


titrek bir ışıksın baş ucumda.