Gözlerime gençlikten kalma uykular batarken

ağızlara bir açıklık getirmek ne zordu

henüz sakallarıma olan inancım yerindedir

yalnız susan, kıpırtısız hatta seyredenler...

şiir, nutuk ne söylersek söyleyelim  

alışılmış, meydanların kaderlerine terk edilişi 

ve ben talan vaktine kucak açarak kabul ettim 

bu dik yürüyüşün karşılık bulduğu yenilgiyi 

elimden gelen birkaç sözcükse hâlâ 

bunu hangi niyetle tüküreceğim bilemedim

bundandır işte bu bocalama ve sendelenişler 


inatlı bir cehaleti yaşatanlara bakınca

âdet hâline gelmiştir artık öfkeyle küfretmek 

açlığı ve hangi sınırı geçtiğinden bihaber, acınası...

ve bir dil bulmak için aklı tüketmeye değmezmiş

yararsız ve işsiz bir tahsilli birikintisidir gençlik 

her yanından böylesine çürüyen nedir ki başka 


her gece bol kaygı ve iç çekişle yarılanırken 

iltica fikrine yaklaşmamak elde mi 

fakat nedir, neresidir sığınak 

mücadelenin olduğuna inanmaksa 

onun da kaç defa boynundan ezmediler mi 

ne yazık, yazıklar olsun, oldu olacak 


akla ihanet edilen bu yerdesin 

yeniden inşa edilecek ne çok yıkıntı ve şeydir

tanımında kaos hâkimiyeti, içinde akıbetsizlik 

hangi temenni ve duaysa edelim; rezillik bitsin