Anne yüzümü yıkar mısın?

Artık çok kirlendi.


Düşünürken birkaç kez ölüyor insan.

Ben çocukken geceleri sokaklarda ne olurdu?

Ben hep başka şeyler düşünmüştüm.

Şimdiki çocuklara büyük gibi davranıyorlar oysaki

Hangisi iyi umurumda değil.

Artık hiçbir şey hayal etmek istemiyorum.


İnsan olmadığı geçmişi nasıl yaşar Anne?

Görmediği gelecekten niçin korkar?

Biliyorum; söylemem.


Artık kulbunu tutunca kapıların ben,

Ardını merak etmiyorum.

Camdan yansıyanı ben saymaktan bıktım.


İnsanlar birleşince güçlüymüş; gördüm.

İnsanlar güçlüyken korkunçmuş; gördüm.

Hani, üzülme şimdi yaşıyorum.

Ama sana söylemeden çok öldüm.


Gurbet mesela,

İnsanın yerinden yurdundan uzak kalması değilmiş ki

Üzülme lütfen, onu da öğrendim.


Bir çiçeğin toprağı delişi anne,

Bir suyun yol edinmesi,

Bir güneşin doğup yükselmesidir zafer.

Ben çocukları öpmüşüm gözlerinden.

Marifet mi?


Umudun bittiği çizgiyi gördüm.

Kıyameti sezdim.

Vallahi yadırgamıyorum anne.

Ancak ben herkesin aynı dünyayı paylaştığına inanmıyorum.


İnsanda anne;

Hayal kurmak diye bir yeti var.

İşte bütün kötülük oradan geliyor.

Yalanlar olmasa diyorum;

Kim kimi sevmezdi ki?


Suyun canı var derdi biri

-başkası deyince kıymetli olur ya-

Ondan da değil ama...


Kirlendi işte, çok çamur gördüm.

Anne, yüzümü yıkar mısın?