Barbaros’un çemberinde Cezayirli süvari,

Kulakları karnabahar, yaylı, atlı, müdavi

İmaminin mimarına gospel okur ilahi.

Öncülerin örtüsüne övgü saçar ilahi.

Darağaçında cerrahi, yol gösterir tiryaki.

Komünite delegesi, çoklukta bolluktur.

Işık dipten gelir, kurtuluş ipten.

Günahlar sürahide, taşmıyor mülayimken.

Bayrakları taşırlar, vadide yumulurken.


Ragtime’dan Caz’a


Derisini bırakmış mermer,

Su üstünde yürüyor,

Hizasında alevlerin,

Asalet daralıyor.

Yangın akmaz monarşiden,

Öküz olur gurabiler.

Direnişi rüzgari, celselerce cesetler, doğuşuyla şeytani, raftakiler zebani , bekliyorlar terazi. Limanları hayali, ikbali fedai suretinde hercai.


Cemiyetin mührü, kazınmış kaderlere,

Nilden türemiş her guruh,

Yazılmış kadehlere.

Tiranlı ademlere, hicazlı matemlere.

Kubbealtında taliban,

Kuşanmış elemtere.


Cüzzamlı kertenkele pusuda.

Dört elli kukla, çatıda.

Dikiz.

Tiranlı ademlerin ekseninde nizam yok, nazım yok.

Zerre kumda feodal, bilançolar tutuksuz.

Göz altları kuru, utkusu ılınmış.

Ulviyetten türer ırklar.

Rüzgar gülü diriltir sihri

Su kuyusunda kurutulur iksir.

Menekşeler oynar kumar,

Kurmak için tekrar putu.

Pazarda açılır fuar,

Küllü mimar içer pulu.

Mumlu 7'li düçar oturur silikondan kisli mihraba.

Sülerinin başı kelebekli rantıyla,

Kesik kesik yürür şaraba. Ve tükürür melodiye,

Kanlı ışık huzmesi kusarken esrikliğiyle.

Frenkten bir buseyle,

Pınar coşar yazgıyla,

Hediyeler tozlarca,

Yapışmış genetiğe.

Rafineli zihinlerin içlerinde çipler var,

Kastın krallığına hazan rüzgarı yağar.