Ay vakti

Kilitledim harflerimi

Üzerimde idamlık bir gömlek

Saydım durdum akrep ile yelkovanı...

Ben ki devleti ali osmaninin şehzadesi

Ben ki avuçlarında kan ile hüzün

Ben ki saraydan sürgüne...

Ben ki... Sır içinde

Ve... Cümle alem içerisinde

Şakaklarımda kış beyazlığı

Sırça köşk içindeki çeşm-i bülbül...

Bu öyle bir yol ki;

Kadim kitaplardan helak olmuş kentlere

Ey hancı; bizi kırmızı mürekkeple yaz sen deftere

Biz; ay vaktinde sürgün...

Gel artık ay kız...

Sıyrıl geceden gel..

Beni mihnet eyleme dar-ı feleğe...

Ben sırlar içerisinde

Canşırah haldeyim...

VE; her gece bir kördüğüm

Şifresine uzandıkça sır'rın

Her şey gri...

Ben çözmekten

Sen; şifrelenmekten yorulmadın...

Bir bilinmeyen olmak,

Bir çok denkleme bürünmek,

Belki de;

Sır olmayı seviyorsun...

Cevaplar sen de gizli

Sen gecede...

Benimse umudumu kırağı çaldı,

Sütten kesildi aklım...

"İçimde bir sürgün, kavimler göçünden beri "

Sen çok uzaktasın,

Bilinmeyende gizli...

Her şey akıyor,

Sesiz, nefessiz, renksiz,

Şehir akıyor, nehir akıyor, zaman akıyor...

Titriyor umudum biçare kalıyor...

İşte sur çaldı

Gel ve anlat

Kanda olsa elin,

Darda olsa yüreğin...

Gel(!) bitir bu sürgünü...

Bak, görmüyor musun?

Terazide günah ve sevap

Yerinde duruyor aşk ve mey

Bir yanda cem sultan

Bir yanda boynuna asılan şey...

Ey benim misk-i amberim,

Sümbülüm,

Nergisim,

Cennet çiçeğim...

Zay'i oldum neredesin?

Gel artık

Bir şey söyle

Canımı yak

Ahımı al...

Bilirsin,

Sürgün ölümdür...

Bir ismin kalır tarih sayfalarında...

Bir ay vaktinde

Bir bülbül ölür...

Duyarsın sesimi,

Hatırlarsın beni...

Bir cem sultan vardı

Baht-ı karaydı.