annem telaşlandıkça kendimi

iki yol arasında seçim

yapamayacak kadar buluyorum

tekrar kokluyorum yalan

söylemekten kaçındığım o sevişmeyi

duvarlar nasıl da büyüyor

kimse yokken çalıların arasında

bir akvaryumdaki tüm

kabarcıklar kararıyor

kamaşan gözlerimi söküyorum

çukurdan -her ne renkti ise artık

saçlarım ne kadar narin ya da

nasıl kokuyorduysa nefesim

kimseyi tüysüz ihbarlardan

ben alıkoyamam ki

nasıl duyurabilirim sesini

kadife bir ceket olmanın

içimde kimi neden

cesurca feda etmeliyim

tanrım ağzımın suyundan sana

nasıl ikram edebilirim?