Anladım şimdi.

Çok iyi anladım, gördüm kendimi, sizi gördüm.

Ayna oldum da ruhuma döndüm sanki.

Yüzüme dokundum, ellerime, keyfime.

Ne büyük özgürlük bu, anlatamam, derdim ama aslında biliyoruz ki buraya anlatmaya geldim.


Ben değildim sorun, siz değildiniz, onlar değil.

Kalamadık diye sızlanmaya gerek yok çünkü herkesin varacağı liman aynı değil.

Yoruldum dedim çünkü durmadım, dinlenmedim.

Yoruldum dedim çünkü varmadım.

Varacağımın güzelliğine inanmadım, beklemedim.


Yanlış değildik ama yeteri kadar doğru da değilmişiz hiçbirimiz, birbirimize. Öğrendik, öğrettik, olması gerekeni yapıp ilk çıkıştan yolumuza gittik.

Yanlış yok, yolu başka olan var. İster kalbe yor bunu ister dostluğa.

Ve şimdi bir başınaysan dur bakalım önce bi'.

Daha kendinden öğreneceklerin bitmemiştir belki?

Martı olmak istemişimdir hep, sorulunca söylerdim. Martı olmaya bile hiç bu kadar yakın hissetmemiştim.

Yolculuğun keyfini çıkarıyorum şimdi ve direksiyonda kimin olduğu umurumda değil, gideceğim yeri ikimiz de bilmiyorken nasılsa.


Beni görmeyene kızmışım da, göremeyecek kadar toy olmasına hiç üzülmemişim. Büyük bencillikti.


Umarım öğrenmen gerekeni öğrenirsin şimdi, kimlerden öğreneceksen. Benim de her şeyi senden öğrenmediğim gibi, sen de başkalarından alacaksın dersini.


Zira bilmen gereken kadar bilseydin, ve bilseydim, bir arada olacaktık hâlâ.

Birbirimize körsek eğer kusur değil bu, sonumuz değil. Başlangıcımız, ama başkalarıyla. Başka bir durakta.

Dostum, ailem, sevgilim ol, bu böyledir.

İnsan bu, kanından olanı bile görmeyen.

Bu böyledir.


Eksik değiliz, yetersiz olmadık.

Dedim ya hani, sadece henüz varmadık.

Yolculuk güzel. Düşe kalka pişeceğiz ve duracağız gereken yerde.

Gereken yere "şu anki" sen karar vermesen bile.