Bu yazı yayımlandığında aynı hislerde olur muyum bilmem. Saat yarımı geçti biraz. Ama ben geçebildim mi buna emin değilim. Sahi ben nerede kaldım? Geriye doğru adımlar atarak tersine giden zamanla bir tezat oluşturuyorum.


Biz neden aklımız ile kalbimiz arasında sıkışıp kalırız ki? Bu cenderenin içinde kendi sonumu hazırlıyor gibiyim.


İnsan yalnızken daha kalabalık oluyormuş sevgili günlük. Az önce öğrendim. Ansızın yokluyor seni hatıralar. Gelip karşına oturuyor. En savunmasız haldeyken yakalıyor seni.


Bugün de böyle geçti...