Bugün kumarbazlığıma kumarbazlık kattım ve iki kart oyunu daha öğrendim; poker ve yanık. Bir bunlar kalmıştı sanırım. İlla vardır tabi ama neredeyse hepsini öğrendim. Şimdi işin ustalığı kaldı. Tabi bugün daha birçok şey öğrendim yine ama kumarbazlığı aşka bağlayıp konuya bodoslama dalmayacağım, acemiii :D

Tabi yine de biz de bir şeyler kaybettik, olsun, yaralarım aşktandır benim. Füruğ da öyle söyler. Zaten Füruğ sanki hep benim içimi söyler ve kendisi olarak. Hiç tanış da olmadık, işte bu olaylar beni yaşamaya sevk ediyor, bayılıyorum aşktan.

Füruğ, keşke tanışabilseydim dediğim nadir şairlerdendir. Hatta tek diyebilirim. Bir tane daha vardı kendisi gayet günümüzden, yerli. Hiç hoş olmadı. Klasik hikayeye döndü. Koskoca adam bir anda gözünde küçülüveriyor. Yanarım yanarım on dört yaşında ona yazdığım mektubun tesadüfen o gün yanımda olması ve ona vermeme yanarım. Ne güzel saklıyordum. Olsun, canım sağ olsun.

Konuya şimdi dalarsam bu bodoslama olur mu peki? Tamam. Kısaca üzgünüm. Anlaşılmamanın, hissedilmemenin bir sarmaşık olup boğazıma sarılmasından dolayı üzgünüm. Kelimelere son çare sarılmak, çiçekler açsın diye, dokunmak, dilim bu diye...

Aşk öyle değil. İnsan aşık olunca ya da sevince işte, olmasa da oluyor. En azından aşk olsun diyorsun ve aşk oluyor. Bile bile bazen kal geliyor insana. Kalıyorsun. Sev beni demiyorsun. Seviyor zaten. İçinden gelerek, acıtsa da bazen engel olamadığı kadar kör ve tutamadığı kadar içinden. Hiçbir şey olmadığında şimdi, biliyorum. Bu gördüğüm şey bahsettiğimle aynı değil. Evet sevginin bol keseden geldiği ya da özellikle sakınıldığı oldu ama olmadığı halde olduğu yönündeki argümanlarla hiç bu kadar mücadele etmemiştim. Oysa bir şey varsa vardır, yoksa yoktur. Ben var olmasına da çok inandım. Yine de anlamıyorum kalbimizin şarkısı başkayken başka bir yere çapa atma merakını. Neden? En önemlisi; nasıl?

Beni sev ya da sevme, çiçeklerin yapraklarını rahat bırakalım artık. Kelimelerle, seslerle bu kadar oyalanıp durmayalım. Sen gecikiyorsun, ben gecikiyorum. Belli ki bir türlü varamayacağız birbirimize. Yapıcı olsun diye uğraşılan bir sevgisizlik. Zaten duyulmayacak diye seslendirdiğimiz kelimelerimiz, yan yanayken aramızdaki boşluk. Balonlarımız asılı havada, eğlence çoktan bitmiş, cinayet bu cinayet! Kollarında ölüyorum ve gülerek.