Karmaşık dar sokaklardan, sarkık balkonlardan

Bana yol gösteren sarmaşıkların sahipleri

Ekşi bir koku, bir miktar vapur sesi

Bunlar hayalimin alametleri

Gözlerimi kapayıp hayal kurdurma bana

Ellerini ver, dokunayım sana

Omuzumda bir el, çiçekçi çingenesi

Laleli yollar, ardından martı sesi

Çayım demli, karşımda Kız Kulesi

Biraz tevafuk, aklımda elif silüeti

Dalgalar yollayıp ezber bozdurma bana

Bırak, bendeki sıfatlarını sayayım sana

"Kadifeden kesesi, kahveden gelir sesi"

Ahengiyle oynanmamış şarkılar kulağımda

Arnavut kaldırımlarındaki çam gazelleri

Her bastığımda ritim tutuyor

Notalar öğretip yol çizme bana

Özgürce mırıldanayım şarkımı sana

Yakama dolaşan onlarca insan sesi

Her ses Hayy'ın bilmecesi

Tarafımda rüzgar, tarafımda Umman, tarafımda Rum kalesi

Ve boynuma sürtünen perçemli dallar

Harflerce kelimeler, kelimelerce cümleler

Gümrah olup cevap şaşırtma bana

Çok zaman oldu, uzak kaldım sana

Camiler, zindanlar, kiliseler

Bir baş dönmesi, bir inanç kermesi

Uzayan yollar, kararmış ayak izi

Zaman çile, kısacık pazartesi

İskeledeyim, galiba son dörtlükte

Zifiriye bulanıp zaman sayma bana

Zaten epeyce geç kaldım sana