Sevgili Nilgün, düşünceler içinde boğuluyorum sanki. Kendimi, yine iyi hissetmiyorum. Sana, dürüst olmam gerekirse, ben ne zaman iyi hissettim hiç hatırlamıyorum. Her gece olduğu gibi bu gece de, içimdeki ölülerle konuşuyorum.
Yine bir ayrılığı bitirdim ve kaldım öylece yapayalnız. Yine bir yoldan ayrıldım. Bir parçam daha geride kaldı. İnsan, niye hep aynı şekilde döner kendine bunu çözemiyorum hiç. Ellerim hep boşlukta, bir boşluğun gölgesiyle avutuyor kendini...
Bir ışık görüyorum bazen ve beni küllerimden yeniden var edecek bir ateş.
Tam da ona yetişirken, yaklaşırken, birden sönmeye başlıyor içimdeki soğuklukla. Ya da hani güzel rüya görürsün de aniden uyanırsın ve sonra yüzünde, kaybetmenin bakışı kalır ya, öyle işte. Kısa sürüyor heyecanım, hevesim... Vazgeçiyorum herşeyden.
Anlatamıyorum. Hiçbir cümle yetmiyor bana. Anlayamıyorum. Anlayamayacağım da belki hiç...
Çoğu zaman dayanamıyorum. Ki dayandığımı çokça dayandım. Beklediğimi çokça bekledim.
Gece, uyuyunca bitti sanıp, derin bir nefes çekiyorum. Tüm seslere kapatıyorum kulaklarımı. Ancak, kalbimdeki sesi bastıramıyorum. Onu dindiremiyorum.
Sanki bir fırtınada kalmış gibi debeleniyor bedenim. Hiçbir yerde olamıyorum. Hiçbir bir yerde duramıyorum. Hiçbir şeye uyamıyorum. Yak eksik ya da fazla çıkıyor hep bir şeyler. Ya da dolu, ya da boş. Ne olacak bilmiyorum Nilgün. Beni en çok bu belirsizlik yaralıyor...
Defalarca kez değiştiriyorum yolumu, bakışımı, yüzümü, ellerimi, hislerimi, duygularımı, tenimi, bedenimi, kabuğumu ama içimi değiştiremiyorum. Onu dönüştüremiyorum. Bir yerde kalmış ve beni hep orda bırakıyor. İlerlemiyor. Akmıyor. Konuşmuyor. Döne döne aynı yere varıyor. Aynı yere kırılıp, dökülüyor. Aynı yere yara biriktiriyor.
Eminim oysa. Ben uzaklaşmıştım ondan. Gerçekten uzaklaşmıştım. Eminim onu bıraktığımdan.
Ya o?
hala niye bırakmıyor beni? Niye hala peşimden geliyor? Niye hala?
"Yaşamak istiyorum" diyorum kendime Nilgün, yaşamadan ölmek olmaz. Yok, asla olmaz. Olmamalı.
Yapmam gereken bir sürü şey var daha...
Her şey değişiyor ancak kalbim değişmiyor. Onunla nasıl baş edeceğim bilmiyorum.
Bir gün onu yenebilecek miyim?
Ya o beni yenerse?
Biterse her şey benim için?
Geç kalırsam?
Çok korkuyorum Nilgün, çok.
Dinsin istiyorum her şey.
Dinsin...
kalbimin de, ellerimin de bu boşluğa, bir yalnızlık büyütmesinden yoruldum...
3, 50