davacıyım, dedi hayyam,

tanrılardan,

rab, dedim bırak yakamızı

rab bırak kendini yaratmayı

heyhat kalın kitaplı tanrıların kulları

hiçbirinin cenneti görecek hali kalmadı


dediler ki; aklını indirge

ulaşabileceğimiz bir yere.

dediler, ruhunu taşla,

attığımız taşa başını yasla

oysa sen ne meryem'sin ne isa


çiğ düşmüş günah toprağa

çıplak doğmuş oğulları

havva'nın rahminde büzülmüş cenin

bir bedene ruh, bir kıyamete sûr

dedim bu mahşeridir adaletin


bu aynalara yüzler çizilmiş

sular bulanık, camlar kirli

ellerinle bulmak gözlerinin yüzündeki yerini

bu bir kendin olma savaşı

kanlı bıçaklı değil ama heybetli


kara kapılara çaldım elini

kırk eşikten geçtim, kırkında düştüm

kırk çocuk doğurdum, bir mezar açtılar

kırk gün bekledim

kadınları erkekliğe kurban sayan efendiler

cennet ayaklarının altındadır dediler.