Nice soruyu büyüterek içimde

çıkageldim defalarca beni tüküren yerin yüzüne

durup yüzlerce kez, sebeplen dedim ayaklarıma

hayata tarihlen, ey gövdesiz büyüyen göz bebeği

yol, açtığım değil katettiğim olsaydı anlaşılırdı,

bu anlamsızlığın dudaklarıma niçin düştüğü


ne çok konuştum, ne çok suskunluğa neden

olan her şeyde devasa burukluklar var şimdi

doğuştan bir adım ötesini içim götürmüyor

bu maziyse hâlâ göz kapaklarımı eriten

her sayfaya böyle geçsin doğmak denilen yenilgi


bulunan cevap her şeyi bitirecek bir son mudur

yoksa doğurganlık timsali olacak bir akıl...

ben anlamlar yaratmaktan ne anlarım

belki bir düş, belki fazlaca saçmalıktır bu

yaşam bilgisine istinaden birbirine girdi ayaklarım


çık şimdi aklım, bahislere kapat ayak ve ellerimi

bir levha gibi kalsın ötelenen sevinçler

düşemem artık gerçekten bihaber düşlere

yarım aklıma niçin bu kadar çoktur cephelerim