Düşmekten daha kötü bir şey varmış, bunu insan düştüğünde anlıyor. Düşürülmek…

Düşürüldüğünüz zaman illa arkanızda birisinin beklemesi gerekmiyor, 3 hece adı hatıra, bu bile yetiyor. Üstelik kafanız bir kağıt değil ki elinize silgiyi alıp silesiniz.

Neydi benim suçum? Merakıma yenilmek mi? Fıtratıma ihanet mi? Yoksa masum olduğum için sevmek mi?

Sevmeyi gerçekten sevilenler biliyormuş, bunu insan sırat köprüsüne her çıktığında anlıyor. İçimden bir ses soruyor “ama o sevmemişti”, o zaman onu da seven kimse kalmamış, sadece sevildiğini zannediyor. Hırsızlığı en iyi kim yapar biliyor musunuz? Hırsızlığa muhtaç olacak durumda olanlar.

Bir hırsız “bizim hakkımızda bir kapı kapanırsa daha hayırlısı açılır” diyor, hem de (kalplere)evlere (girmek)tırmanmak için kullandığı (hileleri)merdiven misali kutsalları alet ediyor.

Ama nasıl? O bir hırsız değil mi? Masumiyetin hırsızı! Üstelik alışkanlık olmuş, onun hakkında yeni bir hayır kapısı açılırsa, o açılan hayır kapısını da sömürecek.

Eğer kader (hırsızın)senin yaptığın tüm kötülüklere rağmen hayır kapısını açıyorsa o zaman gasp ettiğin masumiyetin cezası nedir? Hırsız için hayır kapısı mı açılacaktı? Oysa onun yeri zindan, bir helallik bile alamamış.

Öyleyse ben neden hırsızlık yapmıyorum? Tanrı hırsızlık-nankörlük- düzenbazcılık yapanla yapmayan arasında bir ayrım yapmıyorsa benim suçum neydi?

Baksanıza o hırsızdan da betermiş, bir katil... Şimdi de çeyrek asırlık fikirlerimi öldürmeye çalışıyor aklıma binbir türlü vesvesesini sokarak. Demiştim ya düşürüldüğünüzde arkanızda birisinin olması gerekmiyor, hatıralar kâfi geliyor.

Yüzünüzü okşayan ve içinize çektiğiniz tatlı havayı sizinle birlikte soluyan bu kadar kötü insanlar olması ne üzücü.

Yine de en alçaklardan en yükseklere çıktığınızda anlıyorsunuz gururun ve başarının ne olduğunu. Düşürülmüş ve tekrar ayağa kalkmış, hem de eskisinden de sağlam adımlarla yere basan insandan daha başarılı ve gururlu kim olabilir? Esas hayır kapısı böyle insanlara açılacaktı. Elhamdulillah

07.03.2024