Bazen bir şeyi istemeye hakkınız yoktur

Bazen hüzün ile umud arasında sıkışıp kalırsın

Bazen bir türkü yakalar seni en zayıf yerinden

Oysa; umut etmek ne güzel bir şeydi

Hani ufacık bir mucize olsa

Takvim ve zamandan sıyrılarak,

Mekan ve manadan ötelenerek,

Yargılamadan,

Sorgulamadan,

İsyan etmeden,

Sen ve ben demeden,

İki kelime bile konuşmadan

Sadece, kalbinin hatırına

Bütün teoremler,

Kuramlar ve ideolojiler,

Büyük fetihler,

Farklı diller,

İklimler,

Savaşlar,

Yıkılan kentler,

Yerde olanlar,

Gökte yazılanlar,

Ölen çocuklar...

Dünyanın bütün sancıları dursa...

Sonra mevsimlerden ilkbahar

Ağlarda balık kokusu

Tahta bir masada

Bir cumartesi sabahı

Ganitada...

Yağmur altında,

Bir ince kızla,

Bir gözleri derya ile

Bir bardak çay içebilme ihtimali üzerine dursa.

Beni anlamanı beklemek kocaman yalan olur

Ben kimim?

Ne yalan söyleyeyim bende anlamadım

En iyisi sen bana şizofrenik bir isim koy

Ve aldırma bana sevildiğini bil

Tadını çıkar sevilmenin...