ve huysuz biri hep karşı koyuyor
devran kimin namına dönerse reddeder
kendi lehine olana şüpheyle yaklaşır
ruhunda hissetse sevgi babında birini
ya susar tutar içinde ya boş bakar
kalksa şimdi bütün parmaklıkları
her bileğini silktiğinde gelen zincir sesleri
kilitlenmiş dudakları pas tutmuş dili
yine anlatmaya çalıştığı minyatür gözleri
hata veyahut yalanlanmış sözleri
dinliyor pür dikkat etrafını ve sesleri
sedasız suratında bitkinliğin izleri
beyninde fütursuzca dolaşan çöl tilkileri
çabaladı inan diye sevdiğine, sevebildiğine
bir kötüyse iki konuşmaz
kırıp döktüyse geri koşmaz
ne bu donukluk bağırdıkça aynaya
buğu arasındaki çehre güldü yavaşça
yankılar arasında boğuldu kahkahayla
dağılmış müzik kutusu iyileşiverdi bir anda
sevgi arzuyu dansa kaldırdı ardından
başladı eğlence duman altı balo salonunda
gözyaşları doldurdu kadehleri masalarda
bazı duygular yavaş adımlarla
ayak uydurdu şarkıya eşlik etti usulca
artık uykusuz ve usturuplu bir insan
hala patavatsız bir heykel sanıyorsan
şatafatlı bir yanılgıya düştün işte
istiyor tenine dokunmak belli belirsiz
koklamak seni içine sığdığınca
her detayını yakalayabilen kamera o
ince tüm detaylarını ezbere bilen
artık stabilize kaset değil
ufak latifelerinde çırpınan
yönünü şaşırttığında çarpılan
rafine ve yalın duygularıyla
açık seçik karşında
dimdik durmayı öğreniyor