Shalott’un Leydisi

Atlamış gitmiş ya kayığına

Ardında koca bir hapishaneyi bırakıp

Açılmış nehrin sularına 

Sonra gerçekleşmiş işte 

Kehanet mi neydi

İki eli yakasında beklermiş ölüm zaten 

Almak için Shalott Leydisini 


Ben Shalott Leydisi değilim 

Bir kayığım da olamadı 

Ta ki benliğimi bulana kadar 

Benliğimi bulduğum an seni buldum 

Ardımda bırakıp koca bir hapishaneyi

Nehrin sularına koştum 


Her şeyi en baştan anlatayım sana 

Birçok kez dinledin hikâyemi belki

Bir kez daha anlatacağım güzel gözlerin okurken bunu 

Zifiri karanlıktı kulem 

Yalnızca aynamdan görürdüm dünyayı

Aynası somuttu Shalott leydisinin 

Benimse kitaplarımdı aynam 

O aynasından gördü Lancelott’u

Ben kitaplardan tanıdım seni

Kitaplarda olur böyle kahramanlar ancak

Herkes hayran hayran izler onu

Oysa ne zorludur kahramanın hikâyesi 

Erişmek isteyen çok olsa da zirvesine 

Kimse donmak istemez onunla öylesine 


Bir akşam vakti oldu kuleden kaçışım

Kayığıma atladığım gibi burada buldum kendimi

En büyük korkumdu nefessiz kalmak 

Senelerce çırpındım bir kara parçasında 

Şimdi lanetin işlemesine az kala buldum kendimi

Kehanetin bitimine az kala tutundum sana

Aynadan da görmedim seni zaten 

Dedim ya kitaplardan buldum diye 

Lancelot gibi dönme sırtını bana

Bilmezden gelme kim olduğumu 

Shalott Leydisi açamadı ağzını 

Lancelot habersiz kaldı her şeyden 

Ben de debelendim öylece sana bakıp 

Sen de habersiz kalacaksın her şeyden