Çok eski değilsin yanımda

Ama eskiden beri varsın Hiera

Kuşlar delirirdi sen göğe döndükçe

Adını ezberletirdin çocuklara dirsek yaralarıyla

İkiye bölerdin insanları ancak

Kan tutardı, toprağa düşmekte olan yağmuru bile


Sen

Bir kıvılcımdan büyüdün nereden baksan

Bir devamsız isyan gibi azalıp azalıp

Bir tarafsızlık süsü gibi alçakça iyi niyet

Ve soğukkanlılık...

Yara açtırır mı sahiden muhannet olana


Anlamazsın Hiera

Anlatırım avuçlarımdan sızan arsızlığı

Sen o sıcak gözlerle ancak

Bir sarhoşluğu, bir çocuk istilasını görürsün

Üzülürüm deme

Üzülmezsin çünkü yanılgı hor görülmez

Üzülmezsin sen daha yorulmadın


Büyük büyük şehirlerde ararsan bulursun belki

Bulursun çünkü yaşamak böyle değil

Dayanır göğsüne nefesini sayarsın

Günün geceye borcunu

Biz çırpındıkça seninle tuttuğun orucunu

Bozarsın çünkü insan sever


İnsan insanı en fazla böyle sever

Sadakat ile paha biçilir aşka

Adını koymuşlar öfkelenme

Rakam verme ve sakın gayrıya benzetme

Bu hata ayağına bağ olur Hiera


Uzanıp gelmedin

Yeltenip gülmedin elin elindeyken anlamsız

Kararttıkça kararttın görünürünü

Aydınlığa küfrettin

Niçin?


Görmüyorsun Hiera

Aynalarda bağlarken lalettayin saçını

Tutup bir elinden bırakırken sızımın birkaçını

Özenen ve özendiğine bezenen sen olurken,

Niçin su tutmazsın sende kalan asıl sana

Niçin bir fidanı değişirsin plastik bir çiçeğe

Niçin görmezsin


Gündüzü bekleme Hiera

Yakandan düşmedikçe aldandığın sahtelik

Hakikat ile bir kere sevişmedikçe anlamazsın


Ama,

Belki ben bir kere bileklerinden öpseydim

Sen göğe öyle hoyrat dönmeyecektin

Yine de seninle bir yolu tanıştırıyorum

Şayet sonunu merak edecek olursan

Her yolun kenarı aslında sonudur diyorum


Çok eski değilsin yanımda

Sana su içmeyi öğretecektir muhakkak

Önce dinlen karşısında

Sonra göğü dinle Hiera

Çünkü ben göğe şikayet ettim seni.