Bir antikacı olmak isterdim,

Saf kahve koksaydı bir de dükkanım.

Yaşanmış kitapları da koyardım raflara,

İçinde notlar olanları hani.

Satırların altını çizmeye kıyamayanların,

Kitaplarını satmalarını düşünemezsin.


İşte gerçekten o zaman mutlu olurdum.

Durmadan tarih okumak isterdim bir de.

Elime bir antika düştü mü,

Hemen ansiklopedi karıştırayım isterdim.

Ben böyle olmak istemezdim işte anla.


Şarkılar söylemek isterdim,

Müşterimin olmadığı günlerde.

Aynı rafı defalarca düzenlemek;

Kendi yaralarımı görürüm diye,

Başka kitapları açmaya korkayım isterdim.


Adımı kimse bilmese de olurdu.

Deli deseler, göz devirseler de.

Yanıma bayat çayımdan içmeye iki kişi,

Dükkanıma ayda bir müşteri gelse yeterdi bana.

Hikayemi baştan yazmak isterdim defalarca.


Ceketsiz ölürdüm belki Orhan gibi,

Çok kazanamasam da olurdu.

Yanıma gelen iki arkadaştan,

Ne kadar değerlidir iki kağıt parçası.

Ben, mutlu ölmek isterdim.