Hava günlük güneşlik,
Kır çiçekleri serpilmiş bahçenin dört bir yanına,
Bir düşü aldatmak kalır mı hiç yanına?
Zift kaplanmış bahçeler,
İstikrarlı karanlık olur mu hiç?
İstikrarla boyayan zifir olur mu?
Hikayeler diyarının bekçisiyim,
Ne ölümler yazdı bu ellerim,
Ne yok oluşlar ne yokuşlar,
Vedalar gördüm, kayboluşlar,
Mezarda çürüyen, mutlu sonlar...
Hikayeler diyarının bekçisiyim ben,
Yok çilekli pastalar,
Ufak tefek mahlukatlar,
Varsa yoksa gerçekler,
Saptırılmış, sapkın gerçekler...
Hikayeler diyarı doğar senin ellerinde,
Anlatır insanlara,
Bir şiirin ruhunu incittiklerinde,
Bir şiiri yalnız bırakıp görmediklerinde...
Düşler diyarının tek gözlü canavarı,
Ağlaya ağlaya hikayesini anlatır,
Karşısında titrediğin o canavarın,
Boğuk ve duygu dolu sesi ile,
Anlattığı hikayeler, can ağlatır.
Diyar ki bu diyar,
Senin dünyanın aynası,
Yok kimseye bir faydası,
Ne bana ne sana,
Gel gör ki
Kopup gelen bir şiir o diyardan,
Bir masal, bir anı,
Kimsesiz ruhların atlası...