Başladığım yerdeyim ama aynı kişi değilim, huzurun içine kurduğum dalga seslerinden tuğlalar ördüm bulunduğum hayata. Üstesinden geldiğim güçlükler; sizlere minnettarım. Farkındayım, değişen her şeyi, hayatı, düzeninin kahpe yokuşunu ve kendimi adadım; anlamaya, sorgulamaya, başka açılardan bakmaya. Düşünceler değişti, başladım farklı yorumlamaya; artık biliyorum ki dünya, evren, tüm bu düzen kendini bulman edasıyla kurulmuş: Bu dünya bir ütopya. Ruhumu bulmaya çıktığım bu yolculukta benliğimi, egomu yendim. Belki de evrenden torpilim vardır, kim bilir... Pozitifi, gülmeyi, düşüncelerin iyi olağanlığını anlatmak istiyorum. Karalıyorum toplumla iletişime geçmek isteğiyle, aktarmak istiyorum kafamdakileri. Enerjimi çakramı, auramı kullanıyorum aslı olduğunu düşündüğüm ruhani bilince erişmekte. Kozalak devreye girdi, soyuta doğru evrilmemde. Aramıyorum artık somut bilinçsizlikler, barındırmıyorum artık vücudumda kara düşüncelerin oluşturduğu negatiflikler... Olabildiğine bırakıyorum benliğimi suyun titreşimlerinin berraklığına; anı yaşıyorum, anın içinde oluyorum, doyasıya araştırdığım bilinçle bütünleşip bu yaşama bir defa geldiğimi unutmuyorum. Zincir vurulamaz düşüncelerime çünkü vizyonum değişti, değil artık düz bir şeritte. Perdeyi araladığımda artık gördüğüm şey kasisli yollar değil; zevk aldığım paranoyalar, her düşüncemde hayata yeniden başlamanın heyecanı içerisindeyim, sanki her perspektifte kendimi arıyorum. Kendimizi arıyoruz ve bu dünya dönmeye devam ettikçe; kendimizi bulmaya, bir adım daha yaklaşıyoruz...