Sen de bilmiyorsun değil mi?

Çok uzaktan sevdim seni

Öyle bir gülmedi ki yüzüm,

Ben bile dargın bildim kendimi doğmamış güne


Seni sarıp sarmaladılar, göğe koydular, anlamadılar

Ayağa kalktıkça ekmeğe düştüm

Sana bir takvim yaprağı bile getiremedim

Af dilerim sanıyorsun biliyorum

Lakin,

Ben cezamı istiyorum


Aceleyle büyüttüğüm bu çocukluk

Erken gelmiş de seneleri bekliyor kucağımda

Gözünü kırpmıyor,

Ekmeğini bile dikkatle ısırıyor hayli zamandır

Seni benden iyi tanıyor

Söylesem utanıyor

Benim ateşimle tutuşup, benden önce yanıyor.


Öyle bir kir dökülür ki yırtılan cerahımdan

Cennetin bile kirlenir testilerinle

Eğilip öpemem güzel kadınları

Kimseye selam veremem mahallede

Hiçbir yere gidemem


Ama mutlaka biliyorsun içimin neyle dolduğunu

Ve doldukça bileceksin


Bir ahtım var dünyalığımdan

Ben ölünce gittiğim çukurlara,

Sen de geleceksin.