tekliğin katı gölgesinden

ıskartaya atılmış çoğun cıvıltılarına yan gözle bakılır

tersinir bir öfkeyle büyür hayalet

gözümde bir gerçeklik apartman gibi ölür

ölümün rengi keyfimin şişliğini güldürür

keyfimin yaprakları erinç bir üzmek açar

ayalarında kör bir bıçak

en kalın kemiğinden vurur


senin elinde yüzü dönük bir arabesk

benim göğsümde silik bir yalnızlık üniforması var

yamalarını sona yararlı şeylerle kapattılar

  bu kendi dışında şanslı nöronsal hatam

  benimle konuşur

  benimle bir süredir benceyi

     içimde her gün bir ana bulur kendini doğuracak

     o'n'dan sonra sustuğum her soruda

     şanslı bir aile küçüğü olurum

    -ağlarsam vurun yan aklarımdan-


/sana yan gözle bakıyorum

suratının tamamını görmek kalbimi bulandırıyor/


      -11B'den 197 aysel

        12B olamadığı için

        numarasını bir çocuğa verdiler

        bu yüzden mi kırgınsın bana?


i. doğumsuz gelen

mahallede arkadaşı olmayan çocukların

oyunlarla alıp veremediği bir şey vardı

     yağ satardım bal satardım

     bir gün dükkanımı kapattım

     çabuk büyümek isteyen

     elime izmarit dikti


ağırlığı paylanan her zaman tılsımı

herkese göre orta yerinden sana göre

olması gereken noktacıktan kırıldı

hayat kadınlarının ücreti asgari adamlarla

ölümde bir mezunlar günü yaptığı hayat okulunda

bütün akranlarımızdan önce birinci sınıf olduk


pazar girişlerinde demir terazi

üç kilosu beş milyona sancıtan ne varsa

kalabalıkta bırakılan anne eli

evime inen yokuş

bir ölüm tankeridir gözlerimden öper

eve geç gelen erzak

eve geç gelen babadan daha mı iyidir

sen diyorum mesela

evime ne zaman geldin

hangi organımdan başladın bacalarını yakmaya

hatırlarsam yanaklarımdan vurun beni


   -hasta gibi eğleneceğim bir sekiz treninde

     merdivenler

     şiir alışkanlığımın üçüncü mevkisine düşer

     şiir

     ölüm karşısında tutunduğum bir dal değil

     bilakis

     ölümün kendisiyle beslediğim bir ağaç


ii. gitmek için bedenimi çiğnemen yeterli

öyle işte



resim: bad girl - hans juergen diez