"Je ne regrette rien" geçmişte yaptıklarımızdan pişman olmadığımız anlamına gelen cümle. Benim ise pişman olmadığım tek zaman mart gecesiydi, kalbimin sevginle dolduğu günlerden. Ama nisan geldiği zaman kalbim sevginle hüzünlenmişti, gitmiştin; bense kalbimdeki hüzünle baş başa kalmıştım, gelmen için yalvarmıştım. Gelmedin, kalbimdeki hüzün özleme dönüşmüştü ve bir sonraki evreyi az çok tahmin edebiliyordum: Nefret. Ama senden hiç nefret etmedim. Benim için nefret zirve bir kelimedir. Dürüst olmalıyım bu dünyada en çok senden nefret etmek istedim. Yapamadım, her isteğim yenilgiyle son buldu. Ben nefret etmeyi beceremedim, kalbimdeki özlemle yaşamaya devam ettim ve bu yaşam berbattı. Yüzümde tebessüm oluştuğunda bile özlem canımı acıtıyordu, kalbim acıyordu.


Beni anla istedim. Senin için yaptığım yolda rahat yürü diye asfalt döktüm ama sen patikadan yürümeyi tercih ettin. Yine de sana bunun için hiç kızmadım. Çünkü seni buna zorlayamazdım, beni sevmen için seni zorlayamazdım, buna hakkım yoktu. Ben sevginin ve özlemin son evresinin ne olduğunu çok iyi biliyordum, sana en çok bunun için kızdım; beni sensiz bıraktığın için, en ihtiyacım olduğunda beni özleminle bıraktığın için.


Şimdi seni affetmeye çalışacağım. Nedenini inan ki bilmiyorum, belki bir zamanlar en çok sevdiğim insan olduğun için. Sana bunu da söylemiştim. Çok iyi hatırlarsın biliyorum çünkü senin için iyi bir arkadaştım. Bu evrende değil belki alternatif bir evrende birlikte kurduğumuz hayaller gerçeğe dönüşür. Ama en çok benimkiler. Çünkü şu an bile onlara ihtiyacım var...