Bugün meditasyon yapmaya karar verdim. Spotify'dan gözüme ilk çarpan podcasti açtım. Derin nefes alıp vererek tekrarlamamı istediği cümleleri tekrarladım. Başlarda her şey çok güzeldi. Daha sonra şu cümleleri tekrarlamamı istedi: ''Tüm zamanlardan taşıdığım kırgınlıkları serbest bırakıyorum. Değersizlik korkumu, değer göremediğime dair bakış açılarımı, kendi değerimi yok saydığım tüm zihinsel programlarımı şimdi serbest bırakıyorum. Sevgiye layık olmadığıma dair tüm yargılarımı, kendimi küçümsemelerimi serbest bırakıyorum.'' Bir an duraksadım ve aniden gözümden yaşlar akmaya başladı. Şunu fark ettim: çevremdeki çoğu insana çok kırgınım ama bu kırgınlıklarımı içimde tutuyorum. Onlar beni üzdü ama ben onları, bunları söyleyerek üzmek istemiyorum. Ben üzülsem de bir şey olmaz ama onlar üzülmemeli, onlar değerli. Çünkü ben hem değersiz hem de sevgiyi hak etmeyen biriyim. Birinin beni sevebileceğine inanmıyorum. Ben daha kendimi sevemiyorum. Başkası beni nasıl sevebilir ki? Çevremdeki insanların beni sevdiğini hissetmiyorum. Belki de ben hissedemiyorum, bilmiyorum. Herkesin sevgisini sorguladığım için olabilir. Kendimi sevmeye çalışıyorum hala. Uzun zamandır çabalıyorum fakat başaramıyorum. Bu konuda ne yapmam gerekiyor bilmiyorum.