Herkesin arasında yürüyorum, herkesleşmeden.

Kimseleşmeden.

Kimseye dokunmadan.

Dünyanın bir noktasında yatmış gökyüzünü seyrediyorum, dünyanın bir noktasından gökyüzünün bir noktasını.

Bazen çıkıp yürüyorum kalabalıkta, nereye gideceğimi bilmeden, nereden geldiğimi bilmeden.

Nereye yetişmeye çalışıyor onca insan? Eminönü'nün bir caddesinden Galata'ya doğru yürüyorum. Aile salonlarının olduğunu bağırarak belirten esnaflar, yolumu kesen işportacılar; ne yapmaya çalışıyor bu insanlar?