Bin ölü uyansa bir canlıyı canlandıramaz daha,

Ölümlü dünyanın nefessiz yolcuları, sizedir söyleyeceklerimin âlâ kısmı.

Bin sevseniz de, bir sevilmezsiniz aslında,

Bin sevdiğinizi sansanız da, bir kez sevmişsiniz kıvamında.

Sisli puslu düşler denir sonraki maceralara.

Macera da ne macera ama!

Har vurup harman savurmak dense gerek,

Evet, fazlası değildir muhakkak mutluluk diye adlandırdığımız sonraki kandırmacalar.

Bunu sen de bilirsin, kardeşim, ben de.

Yerle yeksan olana dek harcarsın yaşamını,

Bir umut belki eski duygular için,

Bir parça ekmek ayırırsın akşam için.

Gülücüklerle yaşarken, yara bere içindedir aslında yanakların,

Ellerinle silmeye bile fırsat bulamadan,

Bir de bakmışsın ölümün kapısı başındadır ayakların.