“bir hiçin bir ağızla duraksız kemirildiği 

öyle bir sıkıntı ki 

ölümle kımıldamaz"


demek kımıldamayan bu yapraklar

bir keder kadavrası gibi

uzanmaktadır 

o seste ki insanla ahenklenen.


ve nereden oraya 

bir taş sektirmektir zamanda

çelişkinin laneti

insanı insanla devindiren.

ne yakup'tan haber gelir

ne yiftah’a bir umut 

kalbi delik tef’e dair.

her daim solmaya mecbur 

bir fidandır nesli ibrahim.


ve yakut çeldiricisi nefsin

belki bir sardunya sessizliğinde 

onu  kemirmektedir.

nedir o ki 

yani o nedir ki 

insanı sonsuz bir ereğe devşiren

ve imanın bu bozuk sesini 

göğsünden onun bir çakı gibi çizen.

odur ki işte 

her sabaha uyanmaya direten 

ve mecbur kılan çürümeye 

deviniminde umudun 

bir güz rengiyle.