Anlamaya çalıştığı dünya bulantı kursağında

Kusmak, bu kargaşanın panzehri değil

Sırrını, zıddı bir afişle yüreğine asmak meziyeti ademin

Ve doyurmak ruhunu yalanla

Çizilmiş bir kaderin narsist oyuncularının bu pis iştah


Şimdi korkunç soluk benzini, dişlerinle ezerek ıslah ettiğin yılanını as çamaşırlığa

Buraya dizdiğin ömrüne değecek

Bırak kurusun, güneşin al koynunda


Bakın bakın

Bana bahşettiği budur işte ulu tanrınızın

Hassas bir mide, delik bir kalp, öfkeli bir yalnızlık...


Dinle, uyarıyor seni gönlündeki kibir

Kırık parmaklar göğsünü dahi kaşıyamaz

Ve hiçbir sofrada duvarla bakışılmaz


Öksüz cesaretini korumak,

En ulvi görevindir gelip geçmenin hiçbir anlam ifade etmediği bu hengâmeden


Sayılı gün çabuk geçmez

Ama her gün korkunç bir hızla akar


Biliyorum

Yakalamak âdetin değil acı tebessümleri

Ama bulacaksın aradıkça adanman gerekeni


Güzel kızım

Büyük direncim, küçük ummazlığım

Sana nasihat vermek haybeyedir olanların ardına

Bir gün unutacaksın yüzüne kapanan kapıları

Dirençten yoksun günlerin bir tütsü kokusu gibi kalacak genzinde

Fakat sızlamayacak burnunun direği

Bana inan, buna inanma.