Her mevsimi kış bir evdeyim,

Her sabahı karanlık,

Her köşesi kimsesiz.

Işığı dört dönen sineğin kanat çırpışlarıyla eş nefes alıp verişlerim,

En az bir sinek kadar geçiciyim bu köhne evde.

Uçurumlar doğuruyor attığım her adım

Pencereme değmeyen gökyüzü

Gökyüzüne değmeyen sabahlarım

Korkarım ki yarın yine aynı güne uyanacağım.


Çatlamış eski aynadan yüzüme vuran ışık, yaşamın en aydınlık güneşi benim için.

Dört duvar, dışarıda yağan kardan koruyor beni. 

Dışarıdaki felaketler ve içimi yerle bir eden deprem. 

Varla yok arası yaşama hevesim, 

dışarı adım atmak felaketi kucaklamaksa, bu köhne eve sığınmak enkaza dönüşmek benim için.  

Güneş şimdi sönmekte olan umudum gibi. 

Aydınlatmaktan çok, karanlığı hatırlatıyor.

Korkarım ki yarın yine karanlığa alışacağım. 


Uzak ülkelerden gelen gün ışığı,

Adım atarken düşünmeyen bir kedi, 

Güneşin etrafında dört dönen dünya, 

Sıcak bir yaz akşamı çalan soğuk şarkı, 

Korkarım ki yarın seni yeniden düşüneceğim.