Hoyrat bir saldırganlıkla saplıyorum küreğimi
bizi saklayacak olan toprağa
toprak ürperiyor hoyratlığımdan
ürperiyorum üzerine tahtalar bastırılmış ölümden
ölüm ki, bir devrimcinin hazırlığıdır, her gece yeniden yaptığı.
Bir kadının boynuna doladığı atkı, sesinin çatallanışı ne anlatabilir bize?
Bir kadının boynuna doladığı atkı ya da sesinin çatallanışı bize, iki dünyanın ölüsü ömrümüze
bir şeyler anlatıyor
koşturmacaların arasında yerleri süpüren atkı, öfkeden göğü delen sesin çatallığı
yaşamın kanıtı değildir de nedir?
Gümbür gümbür vururken ayak izleri yeryüzüne
kol kola girmiş bir ihtilal provası olmuşken gergin yüzler
kefen ölümü kirletmekten başka neye yarar?
Yaşamak, atkının yerde sürünmesi, sesin çatallanışı gibi
yaşamak ayağa kalkmanın ön koşulu değil mi bizim için?
Yaşamak isyanın eş anlamlısıdır artık
isyan ki, dikenin kanattığı ellere baka baka gülü düşlemek
yüreğin gümbürtüsüyle ölümün kof gürültüsünü boğmak.
Ateşini boynuna doladığın atkının yaktığı
ince bir yas dumanı yükseliyor soluklarımızdan.
Ürkek kuşların titreyen tedirginliğinde
tedirginliğin ve yasın göğsünden kızıl bir çelik gibi köpüren öfke
pusatlarıyla karşılıyor ayaklarının gök gürültüsünü
yaz akşamlarında patlayan sağanakları gölgeliyor yüzün
aşkın çırasını tutuşturuyor ellerin
sonra kefen kirletmiyor ölümleri
hüzün sarartmıyor yüzleri.
Celali
2021-10-11T11:17:12+03:00Teşekkür ederim hepinize
Kevser Karakaş
2021-10-11T11:16:28+03:00Kaleminizin geliştiğini görmek beni sevindirdi. Akışı güzel bir şiir olmuş. Atkılı kısımları sevdim.
"Ürkek kuşların titreyen tedirginliğinde
tedirginliğin ve yasın göğsünden kızıl bir çelik gibi köpüren öfke" bu kısım da oldukça güçlü ses bakımından. Tebrik ederim.
Deniz Dinç
2021-10-11T09:47:15+03:00Diğer şiirlerinizden daha özgün ve sıra dışı bulduğumu söyleyebilirim. Muhtevası aşk meşk olan şeyler bana gore değil :) 7/10