en son böyle hissettiğimde
allah'ına kitabına sövmüştüm dünün
istanbul'da bir pansiyonda değildim
kırık bir yelpazenin kırık bir kumaşıydım
bir başımaydım, bitmiştim
mahvolmuşluğun ıstırabını on dört ay yaşadım
ben yaprak döktüm ağustostaydım
ben on dört yaprak döktüm on dört ay
mavi bir masa ayağı değildim hiç
hiç mi hiç mutlu değildim
dopdolu sürahiydim ağzına değin
nasıl taşmadım, kusmadım hayret ettim
eriyip gittim ben parmaklarımdan
bir güneş seğirirdi göz kırpardı yer yer
tuttum çıkarttım yakasından
bir bilseler halime gülerlerdi
ben on dört yaprak döktüm on dört ay
ispanyol meyhanesinde ağlayan kadın
bir mızıkanın gıcırtılı tınısında kan kırmızı
gözlerim gibi kan kırmızı
arap şükrü'de ayyaş değildim
gözlerim denizden yeni çıkmış değildiler
ben içremde meydan muharebesi verdim
ve gözlerim muzaffer değildiler
yağmur duasına çıkmadı köylülerim
ben on dört ay rahmet yağdım
geçtiğim topraklarda yeşiller bitiyordu
ben yaprak döktüm ağustostaydım
on dört yaprak döktüm on dört ay
rothsuzschild
2020-09-15T22:49:55+03:00teşekkür ederim :)
Serhat Tepe
2020-09-15T22:05:37+03:00Şiiri çok beğendim. Yenilerini merakla bekliyorum, elinize sağlık.
Kayra Neşad
2020-09-12T23:26:13+03:00Gayet güzel bir şiir çıkmış ortaya. Akışı güzel, kaleminize sağlık. Hoş geldiniz :)
rothsuzschild
2020-09-12T20:07:46+03:00çok teşekkür ederim
Serife usta
2020-09-12T19:42:11+03:00O güzel betimlemelerine ve hoş anlatışına bayıldım. Ruhuna sağlık..
rothsuzschild
2020-09-12T19:10:22+03:00teşekkür ederim :)
mocan
2020-09-12T19:07:23+03:00ellerine sağlık...hoş geldin :)