uzaya savrulan evrim

plastiğin betona karşı çaresiz evcilliği

demirle dövülen akrobat maymunlar cehennemidir bu dünyanın eğlencesi


sana hediye ettiğim pelerinin kahramanını ben öldürdüm

beni bomboş bir ev gibi sev istedim

beni vahşi dişlerinle sıyır zamanın kudurmuş parmaklarından

paketlenmiş insan bedenleri gördüm ben

artık kaç dikiş atarsan at

bu yara iyileşmekle aynı dili konuşamaz


kasetlerden sızıyorsun bilinçaltına teknolojinin

bense mesela bir süre hiç tuz kullanmıyorum

hırçın küfürlerin hepsi

ama hepsi bir plağı dizine vurarak ikiye bölmek demektir

bir plak ikiye bölündüğünde bir şelale daha doğar mesela

sorgusuz bir mesafeye doğru evler kadar koşar gözlerin

pencerelerden

şehirlerden

otobüslerden

ve burada bir kez daha otobüslerden demek istedim


otobüslerden


perdeleri çivileyen manidar manik

ve aranızda en hızlı yüz metreyi ben geçtim

buna cesedim şahit

soyduğum muydu

soyunduğum muydu yoksa ellerin

neyse, neyse, neyse

ben uzaya doğru gidiyorum sevgilim

sen de fazla kalma hadi

yavaştan evlerine dağıt bütün gezegenleri

ve merak etme yine geliriz

nasılsa bütün mayıslar bizim