Usulca banka gelip

Hafif yana kay, dedi.

Kenarına ilişip

İkiye bir pay, dedi.


Konuşmadı bir süre,

Yere baktı, hep yere,

İsmini birdenbire

Söyledi, “Tugay” dedi.


Vaktin var ise evlat,

Gitme kal birkaç saat,

Bende ibretlik hayat,

Söz var bir alay, dedi.


Anlattı hece hece,

Fısıltılı sessizce,

İçelim mi ilk önce,

Şöyle demli çay, dedi.


Doğumum hepten garip,

Servetim cepten garip,

Hayatım toptan garip,

Her şeyim “nanay” dedi.


Evlenmemiş bekarmış,

Günübirlik yaşarmış,

Ama sevdiği varmış,

Bir anda “Şenay” dedi.


Kim bekler bu kadar, kim?

Sızım artar her ekim

Yollarını gözlerim

Kaç hafta kaç ay, dedi


Kazancını kârını,

Kaybetmiş tüm varını,

Döktü gözyaşlarını,

Avucuma "say" dedi.


Kalkınca hatırladım,

Atmıştı üç beş adım,

Memleketten söz açtım,

Sanırım “Hatay” dedi.


Dedim: ne bu gam keder,

Dedi ki: yazı kader

Yaşamak buysa eğer

Vay gençliğim vay, dedi.

Vay gençliğim vay, dedi.