Rogor: Efendim müsaitseniz size bazı sorularım olacaktı.

Efendi: Elbette, sor bakalım aklındakileri.

Rogor: Neden katil oldunuz?

Efendi: Anlattım ya Rogor duygularımı öldürdüm.

Rogor: Peki de neden efendim, neden katil oldunuz?

Efendi: Rogor bir zaman gelir ve olması gerekenlerin gerçekleşmesi gerekir.

Rogor: Zaman o kadar önemli mi efendim, geç kalsak ya da o vakit gelmese olmaz mı?

Efendi: Maalesef Rogor. Mesela çok eğlenceli bir oyundasındır ama hava kararmıştır, annen camda senin gelmeni beklediği için gitmek zorundasındır ya da güzel bir rüya düşün ama sen uyanmak zorundasın ve biter.

Rogor: Sizin de katil olma zamanınız neden geldi peki?

Efendi: Sen beni dinlemiyorsun musun Rogor! Rüyaydı ve uyanmak zorunda kaldım. Ölmeyi tercih etme şansım olsaydı ölürdüm ya da sonsuz uyuma hakkım olsa uyurdum.

Rogor: Ama efendim siz rüyada değildiniz. Benim yanımda duruyordunuz ve gözleriniz açıktı.

Efendi: Ah be Rogor, keşke senin gibi biri olsaydım. Bazı anılar vardır ve rüyalar kadar güzeldir. Benim de hayatım o kadar güzeldi işte.

Rogor: Peki efendim anlamaya çalışıyorum ama bu rüya neden kâbusa dönmüş? Uykunuzdan ağlayarak uyandınız.

Efendi: Bakıyorum da mecazlara sen de başladın! Kâbus gibi filan uyandığım yok. Sadece artık bir nokta koymak lazımdı, bu romana. Ben de o noktayı koydum.

Rogor: Efendim, romanı anlatır mısınız bana?

Efendi: Rogor ağzımdan neler çıksın istiyorsun acaba! Anlatayım sen de öğren o zaman bu romanı.                                                    

Her şey aşk ile başladı Rogor. Sonsuz bir sevgi büyüdü içimde ve bu artık küçük bedenime ağır geliyordu, açıldım. His beslediğim insanın da hislerinden emindim ve beklediğim gibi de oldu. Bir mucize gerçek olmuştu. Senin anlamanı kolaylaştırmak için veri de vereyim. Sekiz milyarda birlik ihtimal gerçekleşti. İki insan aynı anda karşılıklı hisler besliyordu. Her şey çok güzeldi Rogor, her şey.

(Uzun süre sessizlik oldu. Rogor romanın devamını merak ettiği için heyecandan sessizliği bozdu.)

Rogor: Devamı peki nasıl? Kötü bittiğini biliyorum efendim ama ne oldu da kötü oldu?

Efendi: Yorulduk. İki bedende tek olmaktan, iki beyni tek bedende taşımaktan, iki kalbi bir arada tutmaktan, iki insanla tek hayat yaşamaya çalışmaktan…

Rogor: Bu imkânsız değil mi? Nasıl iki insan tek olabilir ki?

Efendi: Bu yüzden aşk diyoruz ya Rogor, imkânsız olduğu için.