Rogor: Efendim mezarlıktan korkar mısınız?
Efendi: Neden korkayım, onlar ölüler Rogor ve biliyorsun ben katilim.
Rogor: Ama efendim ölülerden korkulur?
Efendi: Ben ölmekten korkmuyorum, ölümden mi korkayım...
Rogor: Ölmekten korkmamak mümkün mü?
Efendi: Eğer sevdiklerin öldüyse Rogor, evet ölmekten korkmamak mümkün, hele de öldüren sensen.
Rogor: Peki efendim ne korkutur sizi?
Efendi: Yaşamak, düşünmek ve sevmek...
Rogor: Efendim bunlar insanı en mutlu edenler değil mi, insanlar yaşamak ve sevmek için gelmedi mi dünyaya?
Efendi: Duygusallar için çok zor, sevdiklerimi öldürdüm Rogor, düşüncelerimi, duygularımı öldürdüm ve artık acı çekiyorum. En korktuğum uzun süre yaşamak ve sürekli düşünmek.
Rogor: Korkularınızı yenmeyi denediniz mi?
Efendi: Korkular yenilmez, biz yeniliriz. Yeniden sevmek yeniden katil olmak demek.
Rogor: Ama efendim ben bir şey anlamıyorum. Nasıl yani; sevmek katil olmak demek mi?
Efendi: Rogor, anlamını beklemek en büyük hatam! Senin ne olduğunu unutmuşum. Yeniden sevmek için sevmeye düşman olan duygularını öldürmek lazım ve yine katil olmalısın.
Rogor: Herkes katil oldu o zaman.
Efendi: Aynen Rogor, herkes hayatında bir defa dahi olsa katil oldu. Kimileri diğer insanların en iyi hislerini öldürdü, kimileri direkt canlarını aldı, kimileri de canı saydıklarını...
Rogor: Ben de katil miyim efendim?
Efendi: Güldürme Rogor güldürme! Senin gibiler katil olamaz, siz sevemezsiniz.
Rogor: Efendim düşmanınız gibi davranıyorsunuz.
Efendi: Düşmanız Rogor. Sen katillerin katil olmaması çabalarsın, ben ise katil olmaları için. Sen onlara aşık olmayı öğretmedin; aşkı, sevmeyi, iyi insan olmayı ben öğrettim ve bu yüzden düşmanız.
Rogor: Benim suçum ne efendim, siz öğrettiniz ben neden düşman oldum?
Efendi: Onlar seni dinleseydi her şey çok normal olabilirdi. Aşk, sevgi, vefakarlık olmazdı. Belki herkes mutlu olabilirdi ama dünya güzel olmazdı. Duyguları olmazdı onların ve onlar katil olmaya dahi değecek duygulardan uzak dururlardı.
Rogor: Ama bu beni size düşman yapmaz. Bende sizden bir parça değil miyim?
Efendi: Maalesef. Bir parçam olmanı hiç istemezdim ya da tam olarak sen olmayı isterdim. Senin bende olman çok zor Rogor.
Rogor: Peki efendim soruma geri dönmek istiyorum. Mezarlığa gider misiniz?
Efendi: Aynaya bakmam yetiyor. Gözümde görüyorum ölenleri, geri dönmeyecekleri, öldürdüklerimi. En çok da mezarlıkları severim, Rogor. Orada herkes suçsuzdur. Güçlü olanlar burada haklı olanlar değil. Onlar daha haklı oldukları için öldüler.
Rogor: Hakkı olanı yaşatmak lazım güçlü olanı değil!
Efendi: Bakıyordum da sen de bir gerildin.
Rogor: Gerilmek değil efendim. Sizin de defalarca dediğiniz gibi benim duygularım yok, ben sadece olması gerekeni söylüyorum.
Efendi: En tuhafı da bu biliyor musun? Sen de ben de olması gerekeni söylüyoruz ama sen yanılmazken ben yanılıyorum.
Ben olması gereken için çaba verirken sen sadece konuşuyorsun ama nedense hep sen haklısın be Rogor. Lanet olsun ki sen haklısın!
Rogor: Haklı olmak istediğim için değil efendim, sadece olacakları bildiğim için söylüyorum. Sizin gibi hayalleri değil de gerçekleri yaşıyorum. Hayal kurma yeteneğim yok.
Efendi: Keşke benim de olmasaydı. En büyük eziyettir hayal kurmak, insanoğluna.