İnsan aşık olmasa,

Öper mi kordan demiri?

Sarar mı gülün dikenli belini?

Ana sütünden ak sayar mı,

Namı kırk diyara salınmış,

İnsanın, çetrefilli zehrini?


Sisli bir hava,

Lacivert gökyüzü,

Güller ile sarmaş dolaş,

Sarım sarım, saklı dudaklar,

Hayatla doldurur,

Bu boş bakan gözleri.


Döker ya insan,

Bir ağaca benzini,

Tek seferde yanar o zaman,

Tek seferde yanar koca orman.

Bir kadim ilahi duyar kulaklarım,

İlahi büyülere bezenmiş dudakların,

Öpmeye bahane arar ruhum,

İşte o zaman, o zaman,

Tek celsede yanar, alev alır dudaklarım.


Pembe güller kıskanırdı, eminim!

Pembeye çalan yanaklarını görse.


Gözlerinin bir tekini görse gözlerim,

Benden önce koşardı yanına ruhum,

Eminim!


Kadim dualar fışkırır ağzımdan,

Tanrıya senden bahseder,

Seni dilerim,

Bir dolunay vakti,

Ya aya takılır gözlerim,

Ya sana bakar,

Ayı özlemeyi yeğlerim.


Lacivert gökyüzü,

Kızıl güllerin, en kızılı,

Sisli hava,

Hayatla dolmuş gözlerim,

Ruhum tir tir titriyor,

Pek tabii ruhumun kapısı da,

Gözlerim, dudaklarım da,

Kadim öğretilere bulanmış ruhum,

Alev alev yanarken,

Elbet ağzımdan alev alev cümleler fışkırır,

Sorarım,

Aşk nedir bilmese insan,

Güllere özenmiş,

Papatyalara bilenmiş,

Sarım sarım saklı,

Giz dolu dudakları,

Öpebilir mi insan?


Geceyle sarmaş dolaş,

Güllere sarılı,

Tatlı özlere bulanık,

Sarım sarım, saklı,

Öpmek ah seni,

Tanrıdandır,

Bir duayı adına bahşetmekten,

Muhtemelen aşkım, daha kârlı...