Noksanlığı hissettiğim zamanlarda
büyülenip değişiyor sokağa bakışım
birdenbire ıslanıyor kaldırım taşları
selamı kesiyorum uçmaktan sıkıldıklarını bildiğim güvercinlerle
Uğultu duyuyorum uzaktan ve yakından
dudaklarını vücudumda hissetmek istiyorum
aradan çokça vakit geçmeden
güneş hesapsızca yüzünü dönmeden
Çantamı kaybettim bilmediğim bir yerde
içinde tarağım vardı
uzun saç tellerim birbirine dadandı
her günün ağarışına kalıyorum seni seyretmekten
Ağırlaşıyor gözlerim
türlü çiçekler tutuşturmak istiyorum ellerine
parmaklarınla okşa onları
ama gün ağarmadan ben gideyim
Bakma
görmesin üzerimizde olan gözler
öpme onlar varken, dokunma
seferberlik başlatırlar üzerimizde.