Bu ömrün yarısı yaşanmıştır ve

Annemlerimiz anlatmasaydı eteği yerlerde sürünen masal kızlarını, bizler de sevgiyi sürünerek aramazdık.

Ve kimse de dişi kirpinin yırtık kürküne erkek kel kör kirpinin yırtık kürkünü yamamaya çalışmazdı.

Dört yaşında ezberlediğim yedi haneli numarayı çevirmek için akşamı akşam etmeseydim, koşulsuz sevgiyi sadece telefon ahizesindeki bir sesten beklemezdim.

Eğer anlatabilseydim, hayallerimi üç ahşap çıta bir poşetin ucunda gökyüzüne vermezdim.

Eğer sakınılsaydım tüm kötülüklerden, güveni kavrulmuş un ve şekerin damağımdaki tadında bilmezdim.

İnce bir hastalık almasaydı sevgiyi benden daha çok sarılırdım.

Şimdi telefon ahizesi öksüz kalmasaydı kafamın içi sessiz ve sakin bir mezarlık olmazdı.