Siyahi bir çocuk gördüm rüyamda,

Tıka basa yemek yemiş ama doymamış dünyada.

Bir kedi sahiplenelim ya da bir köpek,

Başka bir şeyle ilgilenelim mesela.

Yeşili çok severim.

Bir eve taşınalım mesela,

Bahçesinde bir sürü sardunya.

 

Ama sardunyalar hangi renk bilmiyorum.

Ya yeşil değilse?

Biz yine de taşınalım,

Bahçede sardunyalar olsun.

 

Kara bir taşa dönüşmüş rüyamdaki siyahi çocuk,

Oturmuş yüreğime.

Haberin var mı, bir serçe vurmuşlar

Üstü tozlanmış şekilde köy yolunda bulmuşlar.

 

Canım sıkılıyor, siyahi çocuğu düşünelim.

Susadım, şimdilik düşünmeyi erteleyelim.

Köpeğin adı Lassie olsun.

Çok klişe değil mi?

 

Bu konu siyahi çocuktan daha mı önemsiz?

Deme öyle, her konu önemlidir.

Haklısın ama bazıları daha önemlidir.

Tamam kaktüs de olur evimizde,

Bir de güller ve papatyalar.

 

Ama papatyalar fal bakmak için var.

Ben burçlara daha çok inanıyorum.

Olsun, bu hayatta herkesin inandığı bir şey var.

 

Siyahi çocuk ya bizden şikâyetçi olursa?

Henüz tebligat gelmediğine göre şikâyetçi değildir.

Peki ya bugün rüyamda siyahi çocuğu görürsem ne derim ona?

Bilmem, hayatın güzel olduğunu falan söyleyebilirsin.

Bu söylediğine Afrika dâhil mi?

Elbette! Dünyanın en çok madeni Afrika'da bulunur, bilmez misin?

 

Düşünmek istiyorum çünkü başka türlü olmuyor.

Ne olmuyor?

Vicdan azabından kurtulamıyorum.

Film mi izlesek, çerez yer ve siyahi çocuğu düşünmemeyi de deneriz.

Ama ben film izlemeyi sevmem!

Tamam kitap okuruz o zaman.

 

Tanrı kızmaz mı bize?

Acıktım, kapatalım şu siyahi çocuk konusunu.

Neden?

Sayın Tanrı bence o siyahi çocuğa cennette güzel bir yer hazırlamakla meşgul!

Kısa mı keselim?

Kısa keselim.

 

Bir rüya gördüm.

Ne gördün?

Boş ver.