Yıldırım karasından,
Yürek yarasına...
Salça nasıl karılır?
Sarma nasıl sarılır?
Geçip giden hiçbir şeye benzemeyen bu günler,
Ne renk çentikle sayılır?
Yok şikayet etmeyeceğim,
Ama ben burda çayın rengini bilmezken,
Sen orda kavuna limon sıkıyorsun, neden?
Yarın mesela,
Anlamların azaldığı yerlerde dur,
Hani göğü bile gökte arama,
Yerin yüzünden kudur.
Beni bir İspanyol balkonunda anımsa
Zaten İspanya Fransa'nın balkon komşusudur.
Ah anlamazsın,
Bir sen anla diye çizdiğim hizaları,
Bu ayazda ben kuruyacağım,
O soğukta sen üşüyeceksin,
Bu tırnak acıları benim,
O şakak ağrıları senin değil.
Ama aşk böyle değil.
Umuruna gelmeyen bir manada,
Gözünden uzakta yaşamışsam ne çıkar,
Yedisindeyse çocuk,
Yetmişindeyse ihtiyar bilen kabuksuz limonlar,
Bizi turşu suyuna rendelemekten ne zaman bıkar?
Salça nasıl karılır?
Sarma nasıl sarılır?
Zamanın fırçası rengarenk ederken özümüzü,
Kara nasıl yazılır?
Tut boynuna tutuşturduğum kanatları,
Hiç ayırma yanından.
Yürek yarasına,
Yıldırım karasından.
mocan
2020-06-27T01:25:10+03:00Teşekkür ederim sena, eksik olma :)
Sena Türkmen
2020-06-26T10:53:38+03:00Okurken akılda soruları çoğaltan, yaraları kaşıyan bir şiir olmuş... Bir kere okumakla kalamadım, çok çok sevdim. Eline sağlık. :)
mocan
2020-06-26T00:40:50+03:00Çok teşekkür ederim :)
Şimâl Doğançay
2020-06-25T05:09:12+03:00Normalde şiirde neyi sevdiğimi anlarım ama bu defa anlayamadan sevdim. Epey sevdim. Yüreğine sağlık:)
mocan
2020-06-25T02:31:11+03:00Teşekkür ederim hocam :)
Jean Valjean
2020-06-25T01:23:19+03:00Ama ben burda çayın rengini bilmezken,
Sen orda kavuna limon sıkıyorsun, neden?
Bu kısmı tebessümle okudum. Kaleminize sağlık.