Dumanlara yan geliyorum

Bir uykunun peşindeyim kaçmaların ustası

Ben koşmalara yorgun, iştahsız

Gözleri kamaşsız, böyledir değil mi?


Dostum dünya daha sessiz dönüyor artık

İnsanlar temaşadan bıktı

Herkes evine dönüyor gibi sevmelerde

Kimse diş göstermiyor; aşka, ihtirasa, tanrıya

Yangın kırmızısı bile sıradan

Boğulmalar da sessiz, serinkanlı

Ölümler bile kıymetsiz korkuyorum.


Telaşı bitti sokak kedilerinin

Kuşlar doymuş,

Bulutlar öyle ağır yürüyor ki göğün içine

Sonu geliyor sanıyorum yaşamın

Dostum sokakların nabzı düşüyor

Çocuklara sevda ile bakamıyorum.


Sen gidince mehtaba şiir okudum

Halesinden söktüm ayı, dizime yatırdım

Yıldızları görseydin bana bakarken

Sönmelerin ömrüne küfrederdin

Deme öyle derdim belki ama

Ben geceleri biterken seviyorum.


Sabahları Nehir uyandırıyor

Akşamları ihtiyarlara uğruyorum gamsızdan

Yolumu anlamla kirletiyorum

Söküp kaldırıyor belediyeden birileri

Emekli bir hırsız gibi yürüyorum kenarlarda

Olanlara şaşıramıyorum.


Sevdiğim kadınlar geliyor aklıma

Şiirlerim büyüyor dilimde

Aforizmalar, sloganlar buluyorum gazeteli camlara

Ateş pahası sevmeler, sudan ucuz şiirler,

Alım gücü, işsizlik, ben, sen...

Yer çekiminden büyük zeminperverlik

Sevdiğim kadınları başkaları seviyor.


Yanımda bir çanta taşımak istiyorum özlemekler için

Ceplerim sevip kırılmaklarla taştı

Dostum nedir bu acının istifi üstümde

Ne değildir boyumu aştı

Boynumu bıraktım her gideni seyretmekte

Bu şehir benden ne istiyor?


Olsun biliyor musun?

Dünya terse dönsün, sevgi söyleyen kuş ölsün

Lanete kapasınlar tiyatroları, statları

Güzel kadınlar hüzünden dönsün

Kirpikleri kırılsın ağlamayı bilen adamların

Biz demiştik demeyelim

Gülmeyelim,

Yaşam, kötülerin yataklandığı bir akış

Uzaktan izleyelim, bölmeyelim.


Ama çıkalım metro mağaralarından

Gün yüzünden öpelim, yaramaz çocuklar gibi

Şehrin hüznünü görmezden gelelim ne olur

Ben böylesine alışırsam incinirim


Dostum olsun

Kalsın kim kalıyorsa gidenin cevrinde

Yaslanmaya bir duvar bulurum

Sevmeye başka çiçekler

Belki bir başka nefes gelir


Dostum her şeyin yatağı var uyumaya


Beni düşünme

Başka gidecekler bulurum kalmaya.


Giyerim yeleğimi acının sonbaharına

Ekimler gelir kasıma döner

Biz büyürüz marifetmiş gibi

Övünürüz omzumuzdan dirseğimize

Silkeleriz yüzümüzden asıklığı, aşıklığı

Yeni alevler ekeriz içimize


Yine düşeriz çarkın dişlisine

Sana işportadan bir kitap alırım

Anlam arama demek için

Hatıralara kapılar kilitlerim

Yine anahtarlar unuturum raflarda

Gece yürümeleri, soğuk algınlıkları,

Bir özlü sözün özü...

Kavratırım pencerelere kulp niyetine

Severim de biliyorsun.


Dostum

Her iz üstünde şüphe

Her hilede masumiyet var


Savrulma, savurma, savma


Kapkara bir gece bıraktın başımın üstünde

İçime doğmayan güneş kadar.



Fotoğraf: Kayra Neşad