Ne anladıysam, bu anlatılabilir sandım 

bir düşü görmek istedim uykulara varmaksızın

ne ki düş olduğunu unutmakmış aklımdaki katılık

kimlerdi coşan bir hüviyetin kenarında bulduklarım 

anladım... anlaşılan hatırlamakmış bu faydasızlık


bu yüz, yüzden okuduğu şeylerle ayrılmış dendi

kızgın bakışlar ile dillenen hayat bu 

ancak döktüğüm diş kadar bir anlama geldi

işte tam da budur diyerek irfan yarattım akla 

başıma geleni çıkardım, unuttum yaşamakla 


bilemedim hangi ümidin aldığı esirdi bağrım 

hiçbir cevaba yanaşmadan, 

gitgide devleşen binlerce belirsizlikle... 

tutunmak için uzatıp akıl sandığımla yaşadım 

kelimeler büyüdü, her yanıma işleyen saçmalıktan 


kısa kesilen binlerce hidayetsiz nefesti bu yakarış 

çehremi buğuluyan sıcak küfre inat ettim 

beklenen baharda ne çiçektir kokan ne yanış

düşülmedik bir yoldaydı sendeleyen haberler

yıllar geçtikçe soru dönüp cevap arıyor 

neye yaradı sanki peşine düşülen bu anlayış 


iman dürtüsüyle kovalamacadır palazlanmak

saçılan düşünceler ile kalıntı bırakmak

eller ve adımlar edinmek için tüketmek aklı

sonra bir nihayet varıyor kesilen ümitle

işleniyor hatırata pek çok şeyin tahribatı