Sevgili Valuşka, tanışsaydık bilirdin ne öğüde ne de nasihatin tesirine inanırım, yazdığım bu mektubu bir kurallar veya yapılacaklar manzumesi olarak anlamanı istemem; diyeceklerim karlı bir dağ havasında, küçük bir kamelyada, iştahla sıcak patatesimizi yerken ve çayımızı içerken, hararetle tartışılan bir dost sohbetidir. Zaman ilerlediğinde, olgunlaşıp serpildiğinde fark edeceksin masalların yalan olduğunu, aldırma, öğreneceksin salt iyinin ve kötünün var olmadığını. İnançlarını ve halini tavrını koruman gerektiğine, değişimin öcüleştirilmesine aldırma. Koruman gereken tek şey sıcak ve içten gülüşün. Koruman gereken tek şey sana ait bir yüz veyahut ifade.