Yağmur çatırtısı. Bu sessiz, soğuk evde tek başımayım. Birazdan gök gürültüsünü duyan ışık, kaçıp gider. Birlikte yaktığımız son mum bana yarım saat kadar daha eşlik edecektir. Neden mutlu olamıyorum Verda?

Tanrı kahkahalarımın arasına yağmur damlaları eklemiş sanırım. Belki de kötü bir varlık tarafından lanetlenmişimdir. Henüz üzerimdeki kara bulutların yordamını bulamıyorum. Birazdan kapalı kapım çalınır.

Gelen ne sensin ne de başka biri. Bir kor kaldı içimde gördükçe körükleniyor. Uzak kalmak zor geliyor çoğu zaman. Yaprak çıtırtısına uyanır oldum bu aralar. Bu duygu durumla savaşacak olan yanım göçüp gitti içerimden.

Hatırlıyorsun eminim. Bilekliğini taşıdığım bileğim incindi yollarına. Tamiri ne zor bu kırılmışlığın, küskünlüğün. Dilekler dileyip ektiğimiz fidan ağaç olamamış, dün gördüm kurumuş çöp torba dolu toprağı. Şu kıçı kırık gübre bile şiddetle karşı çıkıyor elini tutmama anlayacağın. Sevmediğim bir adamla sessiz yavaş yürüyorum. Sanki başka bir yolu yokmuş gibi geliyor Verda anla beni! Ama kendi başıma.

Ama sensiz.

Ama yalnız.