Dünyaya rast geldim yirmi birinci yüzyılın öncesinde

bir iki satır yetecek diye beklerdim hep 

çağ artık suskun ve parayla derdestti

bu yüzden ölüm bile yetmedi burjuva zevklere

yaşamak azalınca hayatımızdan

her şeyden vazgeçtik izmarit nefesleriyle

fayda yok artık

kime ne azalışımızdan

gün ortasında başlar oldu varoluş

cinai bir intiba bırakır yüreğimin dik duruşu 

hasılı olmamıştık bir kabul görüşün neferi

vardır elbet rast gelişimin bir nedeni 

oysa buruk bir anlam taşır gayretim

baş ağrısı şeklindedir eriştiğim vakit 

henüz ölmedim yaşamakla 

bilmedim payım nedir bu çağdan 

mazeretim neydi, neydi düştüğüm bela 

mücrim isem hata nezaret yerdedir 

bir zamandı yaşadığım 

gölgemi dahi çiğneyen bir zamandı

dargın ayrılırdı yanına yanaştığım herkes

yaşadığım bitmek üzereydi 

susup şimdi kapanmış sayarız bu bahsi