varımı yoğumu çekingen bir ulak gibi bölüşürüm

saksısından sıkılmış çiçekler tohumlarını döker avuçlarıma

sıyrıldığı topraktan dinlerim

yenilenmeye can atan köklerimin betimini

dönemeç dönemeç izimi silgi eylerim

dudakların hedefi zehrimdir

tek bi' kulağa uzanır bucaksız ninnilerim


sercanlanan kaburgamın berisinde uyu derim

ki eşleneyim yokluğuna kusurlarımla

deliliğin izinde alacalanayım vakitli vakitsiz

arsız imgelemin örtüsü saydamlaşır karanlıkta

dansa davetiyesi yok hırpalanmış gülün

sakinleşse

savrulmam

paraşütün iplerini düğümlerim bulutlara

seyrele seyrele yanaşırım bakışına

zehirli dişler gömülür etime

lime lime edilirim

parçalarım görülesi değil, bakma


karalarımla bakınırım uçsuzluğuna

içine çeken mavilenir çabucak

rengine karışma atılımlarım körelirken

bilerim dilimi, susarım

ter içinde alnım her susuşta

gitmeler gecikmemeli kendinden öteye

kilit tutmayan kapılar kırılmadan geçilmeli


yüzsüzleşince aort damarına görünmeyişim

sancıdı ritmimi saptıran kıyım

yansıma sözcüklerle

sakinlesin uzak durduğum merhem

panzehrim

bakışımsız çevrelendi eylemlerim

etkisiz elemanıyım toplanma yerlerinin

gırtlağa dek iliklenen düğme benim

ulanayım yırtılan göğe

çatırdayan göğe

ben de çınlanayım göğsünde


karmaşıklaştıkça güdümlenen usum

çarpıntıları özümle bütünleştirir

yakalanmalıyım umursamazlığa

yaralayıcı adımların dizlerimde taşınır

tehlikenin tenhasında iç çekişlerin

beni bir çırpıda atın ummanlara

umutların kopukluğundan

hissim kalsın kumrallığında

ben parmak uçlarımda koşuyorum kendime


ölüme kilometresiz kalmışım

ince elekle içime savurduğum sevgili

söz merkezci mistik figürlerim

konuşlandığım irrasyonelin güzergahı değişecek

patırtıyla

rasyonelleşecek bakış açım

yine varılacak yere ulaşacağım


yok olsam hiçbir iş aksamaz

senin kutsalının mahremiyim

aynada rastlaşırsak silüetin dövmelenir bileğime

gözlerinin karasını kuşanıp fethederim şehrini

tam da gün dönerken

unutulabilirim belki