özledim çok, kedilerin türküleri

kimi yokuşlar çıkarken solumda yürüyeni 

arada aynasız camlarda gülüşleri 


seni işitiyorum bazı zaman ikimiz 

odalar, bulvarlar, küçük vapurlar 

çok ki nasıl az bazı ışıklı sayfalar 


bir doluluk içim ya da boşluk irice 

solmayasın diye adıma sakladım

tuttum duvarımın en güzel yerine 

nasılsa özledim diye 

seni bir romanda yazmıştım 


şimdi ikimiz 

bir savaşta ellerimiz 

dövüşüyoruz içimizle 


nasıl öpmek istemiştim 

ne kelime vardı aramızda, hatırlamıyorum hiç.